Dökülenler-8

 Kelebek

Öylesine bir günde,
Öylesine bir zamanda,
Öylesine,

Yürürken,
Birden bir kelebek kondu parmağıma,
Gözleri vardı bu kelebeğin,zeytin tanesi,
Ama yeşil,ama kara.
Unutmadım,unutmam da,
Zaman olur da,
Anarım diye sessiz.

Durdum,birden uçtu parmağımdan
Kondu omzuma,bıraktı kokusunu
Silkelemedim,
Döndüm döndüm baktım zamanla ardından,
Gün gelir de,
Çeke çeke sineme
Koklarım belki diye.

Uçtu,ve kondu üstüne şakağımın,
Fısıldadı kulağıma haberi olmadan,
Fısıldadı,
Ben duydum ne dediğini,
Anladım da
Anlatmadım.
Ki olur da,
Kanar diye özünden.
Akar diye yaş gözünden.


Uçtu,
Kondu sol yanına burnumun,
Sızladı konduğu yer,
Rana ranaydı kanatları,olmasa da rengi,
Dokunamadım,kırılır diye,
Yanaşamadım,sarılır diye,
Dönmedim,dönmem de sözümden,
Söz olduğundan değil de,
Üzülür diye bee.

Uçmadı bir daha,
Üşümüştü başı besbelli,
Olmasa da yüreği kadar,
Değmemişti ne bir ten,ne de ben gibi bir sen,
Sakladım onu gözlerimde,bakmadım kimselere,
Onu benim gözümle,
Görmesinler diye hem.

Uçmak isterse uçar,
Kanat onda,
İsterse kalsın,gönül onda
Ona verecek çeşit çeşit polenim olmasa da,
Konacağı bir çiçeğim mevcut bugün,
Serdim yollarına,
Gitmesin ,
Bıkmasın ,
Solmasın diye.

Öylesine bir günde,
Öylesine bir zamanda,
Ve öylesine.

Kelebeğe ;

vesselam





Facebook sayfası,beğenin,biz de yolumuzu bulalım.



<

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder